SAKIN HA! ZİNHAR GÜNAHTIR!

Acısıyla, tatlısıyla, bir yılı daha geride bıraktık. 2009 yılına şöyle bir baktığımızda, 2009 yılının oldukça kasvetli bir yıl olduğunu görüyoruz.

Dünyada ekonomik krizin etkileri izlenirken, ülkemizde ise bu kriz nedeniyle birçok vatandaşımız işlerinden oldu. Yine buram buram suikast kokan bir kaza sonucu bir siyasi parti lideri Muhsin Yazıcıoğlu hayatını kaybetti.

Aşırı yağışlardan dolayı meydana gelen sel felaketlerinde bir çok yerleşim yeri sular altında kalırken, bir çok yurttaşımız da hayatlarını kaybettiler.

Demokratik açılım ile terör sorununa çare aranırken hayatlarının baharındaki gençlerimiz hain saldırılarda yaşama gözlerini yumdular, bir çok güvenlik görevlimiz şehit oldu.

Yine, ülkemizin koruyucusu Türk Silahlı Kuvvetlerimize yapılan saldırılar ve komedi filmlerini aratmayacak iddialar ile ordumuzu yıpratma çabaları da üzüntü verici gelişmelerden bazılarıydı.

Her şeye rağmen yine de 2010 yılından umutlu bekleyişler ile yeni yıla girdik. İnşaallah, 2010 yılı hem ülkemiz hem de dünyamız için hayırlara vesile olur.

Öte yandan bazı çevrelerde yeni yıl kutlamalarının günah olduğu, ağaç süslemenin Türk âdeti olmadığı yolunda yayınlar yapılmakta ve yeni yılı kutlayanların yabancılaştığı kabul edilerek eleştiri getirilmektedir. Ancak, bu çevrelerin çok da haklı olduğunu düşünmüyorum. Eleştiri getirenler, bu eleştirilerini İslâmiyet’te yılbaşı kutlaması âdeti olmadığı savına dayandırmaktadırlar. 

Yıllarca İslâmiyet’i dar kalıplara sıkıştırmağa çalışan YOBAZ TAKIMI yüzünden yeni yıl hak ettiği övgüyü alamamaktadır. Bunda din işlerini düzenleyenlerin de vurdum duymaz tavrının etkili olduğunu düşünmekteyim.

Aslında yeni yıl ve 1 Ocak bana göre tüm dünya insanları için anlamlı bir gündür.

1 Ocak 630 tarihi, MEKKE şehrinin İslam Orduları tarafından fethedilerek CAHİLİYE DEVRİ nin sona erdiği ve insanlığın yepyeni bir döneme yelken açtığı bir tarihtir.

Ne yazık ki, insanların eş sayısına karışan, şeriatın başa bağlanan bir bez parçasından ibarete olduğunu sanan ve bu düşünceleri ile halkımızı dindar-dinsiz şeklinde bölmeye çalışanlar bu önemli günü bilerek es geçmektedirler.

Hâlbuki, yeni yılın son günü olan 31 Aralık gecesinin CAHİLİYE DEVRİ’NİN son gecesi olduğu ve 1 ocak gününün de tüm insanlık için kutlu bir gün olduğu belirtilse, insanlarımıza bu günün manevi önemi üzerinde bilinçlendirici yayınlar yapılsa, inanın yeni yıl coşkusu daha güzel yaşanır ve yaşamakta olduğumuz yıl barış ve sevgi dolu bir yıl olur.

Tüm dostların yeni yılını kutlu olsun.

BİRİNCİ İNÖNÜ SAVAŞI