BİRİNCİ İNÖNÜ SAVAŞI
Emperyalizm ile mücadelede tüm dünyaya örnek olan Türk Kurtuluş Savaşı, 1921 yılıyla birlikte Batı Cephesi’nde de düzenli birliklerle savaş dönemine girmiştir. Gerçi daha Mondros Ateşkes Antlaşması ile işgal edilen Osmanlı İmparatorluğu topraklarında, işgal güçlerine karşı çeteler düzeyinde çarpışmalar başlamıştı. Ancak, bu birlikler 1920 yılının sonbaharında düzenli ordu içinde toplanmaya başlamıştı. Bu arada, Doğu Anadolu’da bulunan 15.Kolordu ile Ermenilere karşı savaşılmıış ve 3 Aralık 1920’de Gümrü Antlaşması imzalanmıştı. Düzenli ordunun oluşturulmasına nasıl karar verildiği Nutuk’da şöyle anlatılmaktadır (Atatürk. Nutuk s.301):
“Baylar, 8 Kasım 1920’de Fuat Paşa Ankara’ya geldi. Karşılamak için ben de istasyonda bulunuyordum. Fuat Paşa’yı omzunda bir filinta olduğu halde Ulusal Kuvvetler kılığında gördüm. Batı Cephesi Komutanına bu kılığı benimseten düşünce ve anlayış akımının bütün Batı cephesi üzerinde ne denli aşırı etki yapmış olduğunu anlamakta, artık duraksamaya yer kalmamıştı. Onun için Fuat Paşa’ya, kısa bir gerekçeden sonra, yeni alabileceği görevi söyledim. Beğenerek kabul etti. O günün gecesi, İsmet ve Refet Paşaları çağırarak yeni durumu ve görevlerini kararlaştırdık. Kendilerine verdiğim kesin yönerge: “Çabucak düzenli ordu ve büyük süvari gücü meydana getirmek” idi. Böylece 1920 yılı Kasımının sekizinci günü “düzensiz örgüt düşüncesini ve siyasasını yıkmak kararı” iş ve uygulama alanına konulmuş oldu”.
Bu sırada Batı Cephesinde, Yunanlılara karşı Çerkez Ethem’in Kuvayi Seyyare Birlikleri mücadele etmektediyler.
TBMM Hükümeti, Konya ayaklanmasının ardından gerilla birlikleirni ortadan kaldırmaya karar verdi. Gerilla güçlerinden düzenli birlikler oluşturulması ve düzensiz güçler sisteminin ortadan kaldırılması konusunda bir kararname yayımladı. Bu kararname üzerine, pek çok gerilla birliği düzenli ordu saflarına girerken, Kuvayi Seyyare Komutanı Ethem Bey, buyruğu altındaki güçlerden kendi çıkarları doğrultusunda yararlanmak isteğiyle düzenli orduya girmeyi ve Batı Cephesi Komutanlığı’nın buyruklarını uygulamayı reddetti (Şamsutdinov: Mondros’tan Lozan’a s.200).
Bunun üzerine, Batı Cephesi Komutanlığı 28 Aralık 1920’de Kütahya bölgesinde dört piyade tümeni ve üç süvari tugayı topladı. Düzenli ordu birlikleri 30 Aralık’ta Kütahya’ya girdiler. Şehirde sıkıyönetim ilan edildi ve pek çok tutuklama yapıldı (Şamsutdinov a.g.e.s.202).
Bursa’da böyle bir cephenin açılmasından Yunan Komutanlığı yararlanmakta gecikmedi. Yunan birlikleri 6 Ocak 1921’de Yenişehir’i, ertesi gün de İnegöl’ü savaşsız ele geçirerek İnönü Ovası’na çıktılar. Türk Komutanlığı Ethem Bey’i izlemeyi bırakarak güçlerini İnönü’ye aktardı. İnönü’deki savaşlar üç gün sürdü ve Türk ordusunun zaferiyle sonuçlandı. İnönü’deki zafer, Türk Komutanlığı’na güçlerini Ethem Bey karşısında yoğunlaştırmak olanağı verdi ve Yarbay İzzettin Bey komutasındaki 61. Piyade Tümeni tarafından bozguna uğratıldı. 13 Ocağı 14’e bağlayan gece Ethem Bey ve kardeşi Tevfik Bey Akhisar’da Yunan Ordusu’na sığındılar (Şamsutdinov a.g.e.s.203).
İnönü Meydan Savaşı sonunda:
1. TBMM’nin, kurduğu düzenli orduyla Batı cephesinde kazandığı ilk savaştır,
2. TBMM’nin otoritesi artmış ve askere alma işlemleri düzene girmiştir,
3. Bu zafer Türk devletinin iç durumunu kuvvetlendirmiş ve dıştaki itibarını artırmıştır. Bunun sonucunda Sovyet Rusya ile Moskova Antlaşması izmzalanmıştır,
4. İtilaf Devletleri yeni durumu görüşmek üzere Londra Konferansını düzenlemiş ve TBMM Hükümetini de konferansa davet etmiştir (www.tr.wkipedia.org).
Armağan ÜRETEN
KAYNAKÇA:
1. ATATÜRK, Mustafa Kemal: NUTUK, Nurer Uğurlu kısaltılmış Nutuk (Söylev)
2. ŞAMSUTDİNOV, Abdula Mardanoviç: MONDROS’TAN LOZAN’A TÜRKİYE ULUSAL KURTULUŞ SAVAŞI