AÇILIMI BIRAKIN BİRAZ DA YAPILIM YAPIN
Değerli dostlar,
Kış geldi. Ülkemizin bir çok yeri beyaz örtüyle ya kaplandı ya da yakında kaplanacak. Kış zor, ama güzellikleri de yok değil. Meselâ, sıcak ve kaloriferli bir evden yağan karı seyretmek, şömineli bir dağ evinde sevdiklerinizle yemek yemek veya Uludağ’da, Palandöken’de kayak yapmak, yahut Abant’ta yağan kar altında gölün kenarını dolaşmak, ve en önemlisi de kartopu oynamak, kardan adam yapmak. Bütün bu saydıklarımız kış mevsiminin zorluklarını unutturan güzellikler.
Ama, bir de madalyonun diğer tarafı var. Kısa günler, uzun ve soğuk geceler, eğer önlem alınmaz ise kabusa dönüşüp, insanların yaşamlarını tehdit eder duruma gelebilir. Nitekim de zaman zaman bu olumsuzlukları yaşıyor, yaşayanları televizyon ekranlarında görüyor, gazetelerde okuyoruz.
Daha yaklaşık üç ay önce İstanbul’da yaşanan sel felaktlerinin izleri silinmeden yeni bir felaketle karşılaştık. İstanbul’un kalbi sayılan, tüm şehirlerin buluştuğu yer olan İstanbul Otogarı aşırı yağıştan dolayı su baskınına uğradı. Peki neden? Çünkü, yeterli alt yapı olmadığından. Kanalizasyon sisteminin iyi çalışmamasından dolayı.
Hakkari İlimizde yağan kar yolları kapatmış vaziyette. Yetkililer, her zamanki gibi yine hazırlıksız yakalandılar ve yol açma çalışmalarını sürdürüyorlar. Van’ın Bahçesaray ilçesi sürekli kar altında.
Bolu Dağı kışın bir kabus. En ufak bir yağışta uzun süre trafik tıkanıyor. İnsanlar, zor şartlar altında saatlerce yardım beklemek zorunda kalıyorlar.
Yetkililerimiz ise ne yapıyorlar? Hiç bir şey.
Evet haklısınız. Yağmurun ve karın yağmasınıi sisin oluşmasını, sel ve su baskınlarının olmasını engellemek mümkün değil. Çünkü bunlar birer doğa olayı ve önlenemezler. Ama, bu olayların yarattığı felaketleri azaltıcı tedbirler alınamaz mı?
Örneğin, dere kenarlarına bina yapılmasına izin verilmeyebilir. Ama milyonlarca liralık ranttan vazgeçilebilinir mi? Baisretli bir devlet adamıysanız, oy aldığınız insanlar için çalışyorsanız, gerçekten HALKA HİZMETİN HAKKA HİZMET olduğunu anlamış iseniz bu rantlardan vazgeçebilirsiniz.
Ya da, Bolu Dağı Tüneli’nin giriş ve çıkışlarına, zamanında yeteri kadar tuz dökerseniz, buzlanmayı önlersiniz.
Veyahut, Küçükçekmece tren istasyonunundaki ve benzer durumda bulunan alt geçitlere birer rögar kapağı yaparsanız, alt geçitlere su basmasını önleyebilirsiniz. Yollarımızı yağmur ve kar suyunun akması için balık sırtı denilen şekilde bombeli yaparsanız, yol kenarında işe gitmek için vasıta bekleyen vatandaşlarımızın, araçlı vatandaşlarımız tarafından yıkanmasının önüne geçebilirsiniz.
Peki, yukarıda sayılan bu tedbirleri almak zor mu? Elbette değil. Bizi yönetenler açılım denizinde dosyalar içinde yüzerken kafalarını kaldırıp biraz alt yapı sorunlarına yönelirlerse, yerel ve genel yönetimler basiretli birer devlet adamı kimliği ile sorunların üzerine giderlerse ve bu çalışmaları da karınca gibi erken yaparsa yani YAPILIMA da önem verirlerse kış ayları da yukarıda belirtiğimiz gibi hepimiz için güzel geçer.
Armağan ÜRETEN